22. Fonetik ve Fonoloji


22.1. Vuayel

22.2. Konson

______________________________________________________________________


22.1. Vuayel


22.1.1. Vuayel fonemleri

22.1.2. Vuayel asimilasyonu

22.1.2.1. Vuayel ileri-asimilasyonu (AŞ ~ ÇX)(AK)

22.1.2.2. Vuayel geri-asimilasyonu (AK)(ÇX)

______________________________________________________________________


22.1.1. Vuayel fonemleri


Lazca’da beş adet vuayel (*) fonemi bulunuyor : /a/, /e/, /i/, /o/ ve /u/.


(*) Vuayel < Fra. voyelle, halk dilinde yanlışlıkla “sesli” denir. Bazılarına göre “ünlü”.


Lazca’da vuayel, A, E, İ, O ve U harfleri ile yazılan fonemlerdir. Bir vuayel tek başına heceyi oluşturabilir. (Her dilin kendine özgü fonetiği, fonolojisi ve yazım kılavuzu vardır. Burada Lazca ile ilgili olarak verdiğimiz tanımı her dil için geçerli değildir.)

Ör. : aşi (altı) ; eçi (yirmi) ; iri (herkes) ; okosale (süpürge) ; uça (siyah, kara)


Vuayel, normal konuşmada ses tellerinin titreşimi ile telâffuz edilir. Yani dilbilimsel terimle “sesli”dir. Ama fısıldanırken, ses tellerinin tireşimi olmaksızın telâffuz edildiğine göre, “sessiz” olur. Lazcada vuayeller, dil ve dudakların durumlarına göre beş adet foneme ayrılır. Fonemler, dilbilimde eğik çizgi (//) arasına konur.


/i/ : Dil sırtı ortadamak ve öndamağa yapışır. Dudaklar fazla açmaz, hiç yuvarlaklaşmazlar.


/e/ : Dil sırtı ortadamağa doğru az çok yükselir. Dudaklar fazla açmaz, hiç yuvarlaklaşmazlar.


/a/ : Dil tamamen yatay kalır. Dudaklar açık. Çenelerin çok açılmaları şart değil, ama telâffuzu netleştirir.


/o/ : Dil sırtının arka tarafı artdamağa doğru az çok yükselir. Dudaklar yuvarlaklaşırlar.


/u/ : Dil sırtının arka tarafı artdamağa yaklaşır. Dudaklar yuvarlaklaşırlar.

______________________________________________________________________


22.1.2. Vuayel asimilasyonu

______________________________________________________________________


22.1.2.1. Vuayel ileri-asimilasyonu (*) (AŞ ~ ÇX)(AK)


(*) İleri-asimilasyon terimi Fransızca “assimilation progressive” ve İngilzce “progressive assimilatıon” terimlerinin karşılığı olarak bu Gramer’in yazarı tarafından önerilmiştir.


Lazca’da vuayel ileri-asimilasyonu, istisna olarak bulunmakla birlikte her diyalektte gözlemlenmez.


muti (PZ ~ ÇM); mutu (AŞ ~ ÇX)(AK) : bir şey

mu-ti (PZ ~ ÇM); mu-tu (AŞ ~ ÇX)(AK) : ne olsa olsun


işipons (AK) : sümkürüyor

upons (AK)(*) : birinin burnunu temizliyor


●●● (*) Bu kelimede asimile edilen vuayel, vurguludur.


Pek nadiren gözlemlenen bu olay, Türkçe’de kurallı olan “ses uyumu (= vuayel uyumu)” ile mukayese edilemez.

______________________________________________________________________


22.1.2.2. Vuayel geri-asimilasyonu (*) (AK)(ÇX)


(*) Geri-asimilasyon terimi Fransızca “assimilation régressive” ve İngilzce “regressive assimilatıon” terimlerinin karşılığı olarak bu Gramer’in yazarı tarafından önerilmiştir.


[1] Çxala ve Akçakoca diyalektlerinde fiilbaşı {dolo-}’nun birinci vuayeli, /i/ ve /u/’nun önünde geri-asimile olur.


dilimers (AK), dilimars (ÇX) : düşey doğrultuyla derin kapalı mekânın içine indiriyor

duluk’ançxeps (AK), duluk’vançxups (ÇX) : süt, yoğurt, sulu yemek, çorba, şerbet gibi sıvısı bol yiyecek veya içeceklerin içine ekmek parçaları atıyor ya da doğruyor


[2] Ayrıca Akçakoca diyalektlerinde fiilbaşı {ok’o-} ve {oxo-}’nun birinci vuayeli, /u/ önünde geri-asimile olur.


uxuşkumers (AK) : birini serbest bırakıyor

uk’ungapan (AK) : birbirine benziyorlar

______________________________________________________________________


22.2. Konson


22.2.1. Konson fonemleri

22.2.2. Konson grubu

22.2.3. Konson fonemi nötralizasyonu

22.2.4. Konson asimilasyonu

22.2.5. Asimilasyon sonucu olmayan konson ikilemesi

22.2.6. Ek-konson (= /y/ [j])

______________________________________________________________________


22.2.1. Konson fonemleri


Konson (*), halk dilinde yanlışlıkla “sessiz” denir. Bazılarına göre “ünsüz”.


(*) Konson < Fra. consonne


Konson, vuayel olmayan her fonemdir. Bu çalışmada kullandığımız Laz alfabesinde P, P’, B, M, vs harfleri ile yazılır. Lazcada konson fonemleri vuayelsiz heceyi oluşturamaz. (Her dilin kendine özgü fonetiği, fonolojisi ve yazım kılavuzu vardır. Burada Lazca ile ilgili olarak verdiğimiz tanımı her dil için geçerli değildir.)


Lazca konson fonem tablosu





A

B

C

D

E

F

G

H

kapantılı

genzel

sesli ve sessiz

m


n [n]      [ŋ]



patlamalı

sessiz

fırlatmasız

p


t


ky [ki]

k



fırlatmalı

p’


t’


ky’ [ki’]

k’



sesli

b


d


gy [gi]

g [g]



afrike

sessiz

fırlatmasız



3 [ts]

ç [t∫]





fırlatmalı



3[ts’]

ç’ [t∫’]





sesli



z* [dz]

c [d3]





kapantısız

ovmalı

sessiz

fırlatmasız


f

s

ş [∫]



x [χ]

h

fırlatmalı







x’ [χ’]


sesli


v

z

j [3]



ğ [γ]



yaklaşmalı

sesli

[w]



r

y [j]




kenarsıl

sesli




l





A: Dudaksıl B: Dudak-dişsil C: Öndamaksıl D: Arka-öndamaksıl E: Ortadamak-artdamaksıl F: Artdamaksıl G: Küçükdilsil H: Mizmarsıl


● Sessiz : dilbilimde “ses tellerinin titreşimi olmaksızın telaffuz edilen”

● Sesli : dilbilimde “ses tellerinin titreşimi ile telaffuz edilen”


Köşeli parantez içinde gösterilen [ŋ] ve [w], birer fonem değiller. Artdamaksıl genzel konoson [ŋ], /n/ foneminin değişkenlerinden biridir. Dudaksıl yaklaşmalı konson [w] ise /v/ foneminin değişkenlerinden biridir.


Küçük r harfi ile gösterilen fonem, yaklaşmalı konsondur. Çarpmalı ya da “dil ucu titreşimli” konson değildir. [B.Ç.’de (419.s.) bu fonemin “çarpmalı alofonu”nun var olduğu yazılmıştır. Ya yanlıştır, ya da biz ona rastlamadık.]


Not : Sesli ve sesizterimleri


Oldukça yaygın olan halk dilindeki kullanımının tersine dilbilimde “sesli” terimi, sırf A, E, İ, O, U gibi harfler ile yazılan fonemleri ifade ediyor değil. Bu çalışmada kullanılan Laz alfabesinde B, D, Z*, C, Gy, G, Z, J, Ğ, Y, R ve L harfleri ile yazılan fonemleri de ifade eder. Çünkü “sesli”, “ses tellerinin titreşimi ile telâffuz edilen” demektir. (Bu fonemlerin tümü, fısıldanırken “sessiz” olur. Ses tellerinin titreşimi olmadan telâffuz edilen her şey “sessiz”dir.)

P, P’, T, T’, 3, 3’, Ç, Ç’, Ky, Ky’, K, K’, F, S, Ş, X, X’ve H harfleri ile yazılan fonemler, konuşma şekli ne olsa olsun daima ses tellerinin titreşimi olmaksızın telâffuz edilir. Yani sessizdir.


Lazcada M, N ve V harfleri ile yazılan fonemler, normal konuşmada duruma göre sesli de olabilir gibi sessiz de olabilir.

_____________________________________________________________________


22.2.1.1. Genzel konsonlar


Bu çalışmada kullandığımız Laz alfabesinde M ve N harfleri ile yazılan fonemler, genzel kosonlardır. Ağızda dudaksıl veya dilsil kapantı varken akçiğerlerden gelen hava genizden geçer.


22.2.1.1.1. /m/ fonemi


/m/ foneminin boğumlanma bölgesi, iki dudak arasıdır. Lazcada bu fonem, kelime başında sessiz konson önünde bulunduğunda sessizdir. Bunun dışında her yerde seslidir.


Sessiz /m/ örnekleri : mç’ita (kırmızı), mk’ule (kısa), mpula (sis, bulut), mtuti (ayı)

Sesli /m/ örnekleri : mbuli (kiraz), mjora/ mcora (güneş), murun3xi (yıldız)


/m/ foneminin sesli olup olmaması, tamamen fonem bağdaşmasına bağlıdır. Bundan dolayı iki değişkeni yazmak için tek bir harf yeterlidir.


22.2.1.1.2. /n/ fonemi


/n/ foneminin boğumlanma bölgesi, değişkene göre değişir. Vuayel önünde bulunduğunda öndamağın öntarafı ile dil ucu arasıdır. Konson önünde bulunduğunda o konsonun boğumlanma bölgesi ile aynı yerdir.


Öndamaksıl sesli /n/ örnekleri : ndğa (gün), nanape (anneler)

Arka-öndamaksıl sesli /n/ örnekleri : nca (ağaç), oncğore (ayıp)

Artdamaksıl sesli /n/ örnekleri : ngola (yayla), ink’ans/ ink’ay (kımıldıyor)


Ayrıca kelime başında sessiz konson önünde bulunduğunda sessizdir.


Öndamaksıl sessiz /n/ örnekleri : ntxiri (fındık), n3xeni (at)

Artdamaksıl sessiz /n/ örnekleri : nk’ola/ nk’ila (kilit; anahtar)


/n/ foneminin çeşitli değişkenlerin tümü bağdaşmasaldır. Aralarında fonetik bakımından büyük farklılık bulunmasına rağmen bunları yazmak için tek bir harf yeterlidir. Artdamaksıl değişkenlerini (Uluslararası Fonetik Alfabesinde [ŋ] şeklinde yazılır) yazmak için ayrı harfin kullanılması gerekmez.

______________________________________________________________________


22.2.1.2. Patlamalı konsonlar


22.2.1.2.1. /p/, /p’/, /b/


Bu çalışmada kullandığımız Laz alfabesinde P, P’ ve B harfleri ile yazılan fonemlerin boğumlanma bölgeleri iki dudak arasıdır. /p/ fonemi, sessiz fırlatmasızdır ; /p’/ fonemi, sessiz fırlatmalıdır ; /b/ fonemi seslidir.


/p/ fonemi telâffuz edildiğinde ses telleri açık kalır. Dudaklar açılınca akçiğerden gelen hava ağızdan çıkar. Arkasından bir vuayel gelirse dudaksıl kapantının açılışından bir an sonra ses telleri titremeye başlar.


/p’/ fonemi telâffuz edildiğinde ses telleri kapalı bulunur. Dudaklar açılınca o zamana kadar ses telleri ile dudaklar arasında bulunan hava ağızdan fırlatılır. Arkasından bir vuayel gelirse dudaksıl kapantının açılışından bir an sonra ses telleri titremeye başlar.


/b/ fonemi telâffuz edildiğinde ses telleri daima titreşimlidir. Dudaklar kapalı iken de açılınca da. [Fransızcanın /b/ fonemi, aynen Lazcanınki gibi, daima ses tellerinin titreşimi ile telâffuz edilir. Almancanın /b/ fonemi ise dudaklar kapalı iken titreşimsiz yani sessiz olup dudaksıl kapantının açıldığı andan itibaren ses tellerinin titreşimi ile telâffuz edilir. Her dilin kendine özgü fonem sistemi vardır. Aynı işaretlerin kullanılması, çeşitli dillerinin fonemlerinin tam aynı olmasını ifade etmemektedir.]


Örnek :

/p/ : parpali (kelebek), pimpili/ pimbili (sakal), puci (inek)

/p’/ : p’ap’u/ p’ap’uli (dede), p’ip’ila (çekirdek), p’ip’eri/ p’ep’eri (biber)

/b/ : baba (baba), bere (çocuk), biç’i (erkek) [“Baba” kelimesinin Farsçası bâbâ, Gürcücesi mama, Franszıcası papa, Yunancası bába’dır. Bebek dilinden gelen kelimelerin çeşitli diller arasında tesadüfen benzeme ihtimali oldukça yüksektir.]


22.2.1.2.2. /t/, /t’/, /d/


T, T’ ve D harfleri ile yazdığımız fonemlerin boğumlanma bölgeleri, öndamağın ön tarafı ile dil ucu arasıdır (= öndamaksıl). /t/ ile /t’/ sessiz, /d/ seslidir.


/t/ fonemi telâffuz edildiğinde ses telleri açık kalır. Öndamak ile dil ucu arasındaki kapantı açılınca akciğerden gelen hava ağızdan çıkar. Arkasından bir vuayel gelirse bundan bir an sonra ses telleri titremeye başlar.


/t’/ fonemi telâffuz edildiğinde ses telleri kapalı tutulur. Öndamak ile dil ucu arasındaki kapantı açılınca o zamana kadar ses telleri ile kapantı arasında bulunan hava ağızdan fırlatılır. Arkasından bir vuayel gelirse bundan bir an sonra ses telleri titremeye başlar. /t’/, aynen /p’/ gibi fırlatmalı konsondur.


/d/ fonemi telâffuz edildiğnde ses telleri devamlı titreşimlidir.


Örnek :

/t/ : toli (göz), ti (baş, kafa), tuta/ mtuta (ay)

/t’/ : t’ağani (tava), t’ik’ani (koyun ve keçinin yavrusu, kuzu), t’u3a/ t’u3’a/ t’usa (sıcak)

/d/ : da (kız kardeş), dido (çok), doloxe (içeride, içeriye)


22.2.1.2.3. /3/, /3’/, /z*/


Bu çalışmada kullandığımız Laz alfabesinde 3, 3’ ve Z* harfleri ile yazılan fonemler, Türkçe’de yoktur. Bu fonemlerin boğumlanma bölgeleri, öndamağın ön tarafı ile dil ucu arasıdır (öndamaksıl). /3/ ile /3’/ sessiz, /z*/ seslidir.


/3/ fonemi telâffuz edildiğinde ses telleri açık kalır. Öndamak ile dil ucu arasındaki kapantı açılınca dil ucu, öndamağa oldukça yakın yerde kalıp çok dar hava geçiş yolunu bırakır. Akçiğerden gelen hava bu yoldan geçerken ovma ile [s] konsonunu oluşturur. Arkasından bir vuayel gelirse dil ucu öndamaktan uzaklaşıp o vuayelin telâffuz için gerekli şekli alır. Aynı zamanda, yani [s] konsonu bitince, ses telleri tiremeye başlar. Kapantılı olarak başlayıp ovmalı olarak biten bu tip fonemlere “afrike konson” denir.


/3/ fonemi, Uluslararası Fonetik Alfabesi’nde (UFA) [ts] şeklinde yazılır. Dikkat ediniz : bir kapantılı konson (örneğin [t]) ile arkasından gelen ve boğomlanma bölgesi aynı olan (veya çok yakın) bir ovmalı konson (bu örnekte [s]), birlikte otomatik olarak bir afrike konsonu oluşturmaz. Bir örnek : Ordu’nun ilçelerinden birinin adı Fatsa’dır. “Fatsa” kelimesinde /t/ foneminin telâffuz tamamen bittikten sonra ancak /s/ fonemininki başlar. Yani,

(1) /t/ için öndamağın ön tarafı ile dil ucu arasında kapantı olur.

(2) Kapantı açılınca dil ucu bir kez öndamaktan uzaklaşıp az çok geniş bir hava geçiş yolunu bırakır.

(3) Akciğerden gelen hava bu yoldan geçer (= birinci hecenin sonu).

(4) Dil ucu yeniden öndamağa yaklaşıp /s/ için çok dar hava geçiş yolunu oluşturur.

(5) Akciğerden gelmeye devam eden hava, bu yolda ovma ile /s/ fonemini oluşturur.


Gördüğünüz gibi, Türkçe’yi bilip de Lazca’yı bilmeyenlere “Lazca 3 harfi Fatsa’nın t-s-si gibi okunur” demek, dilbilimsel açıdan yanlıştır.


/3’/ fonemi, aynen /3/ fonemi gibi, kapantılı olarak başlayıp ovmalı olarak biten afrike bir konsondur. Ama, onun tersine fırlatmalıdır. Öndamağın ön tarafı ile dil ucu arasında kapantı olduğunda ses telleri kapalı tutulur. Kapantı açılıp öndamak ile dil ucu arasında çok dar hava geçiş yolu olunca o zamana kadar ses telleri ile kapantı arasında bulunan hava [s] konsonunu oluşturarak ağızdan fırlatılır. Arkasından bir vuayel gelirse dil ucu, öndamaktan uzaklaşıp o vuayelin telâffuz için gereken şekli alır. Aynı zamanda, yani [s] konsonu bitince, ses telleri titremeye başlar. Bu fonem Uluslararası Fonetik Alfabesi’nde (UFA) [ts’] şeklinde yazılır.


/z*/ fonemi telâffuz edildiğinde ses telleri devamlı titreşimlidir. Sesli afrike konsondur. UFA : [dz]. [Bu fonem, tüm Lazca diyalektlerde gözlemlenmez. Çamlıhemşin-Ardeşen diayelektleri, Hopa-Azlağa diyalekti vs’de, diğer diyalektlerdeki /z*/ ve /z/ fonemleri, tek bir /z/ fonemine denk gelir.]

Örnek :

/3/ : m3xuli (armut), n3a/ m3a (gök), n3xeni/ 3xeni (at)

/3’/ : 3’ana (sene, yıl), 3’i3’ila (yılan), 3’am3’ami/ k’am3’ami (kirpik)

/z*/ : z*iru (gördü), gunz*e/ ginz*e (uzun), nez*i (ceviz)


22.2.1.2.4. /ç/, /ç’/, /c/


Bu çalışmada Ç, Ç’ ve C harfleri ile yazdığımız fonemlerin boğumlanma bölgeleri, öndamağın orta veya arka kısmı ile dil ucu arasıdır (arka-öndamaksıl).


/ç/ fonemi, sessiz fırlatmasız afrike konsondur. /t/ ile /ş/ bitişmiş gibidir. UFA : [t∫].


/ç’/ fonemi, sessiz fırlatmalı afrike konsondur. /t’/ ile /ş/ bitişmiş gibidir. UFA : [t∫’].


/c/ fonemi, sesli afrike konsondur. /d/ ile /j/ bitişmiş gibidir. UFA : [d3].


Örnek :

/ç/ : çams/ çay/ çaps (yediriyor), eçi (yirmi), çums/ çuy/ çumers/ çumars (koruyor)

/ç’/ : ç’ami/ nç’ami (ilâç), ç’opums/ ç’opuy/ ç’opups (yakalıyor), ç’urbi/ ç’ubri/ ç’uburi (kestane)

/c/ : mca/ nca/ ca (ağaç), oncğore/ oncğor (ayıp), cuma (erkek kardeş)


22.2.1.2.5. /ky/, /ky’/, /gy/


Bu çalışmada kullandığımız Laz alfabesinde Ky, Ky’ ve Gy olarak ikişer harf ile yazılan /ky/, /ky’/ ve /gy/ fonemlerinin boğumlanma bölgeleri, ortadamak ile artdamağın sınırı ile dil sırtının orta kısmı arasıdır (ortadamak-artdamaksıl).

/ky/ fonemi, sessiz fırlatmasız patlamalı konsondur. UFA : [ki].

/ky’/ fonemi, sesiz fırlatmalı patlamalı konsondur. UFA : [ki’].

/gy/ fonemi, sesli patlamalı konsondur. UFA [gi]. ([gi] olmadığına dikkat ediniz.)

[Bu üç fonem, Pazar-Çamlıhemşin-Ardeşen diyalektlerinin fonoloji sisteminde yoktur. Ancak 1980 yıllarından sonra bu diyalektleri konuşanlar arasında gyuli (sevgili) terimini benimseyip şarkı sözü içinde kullananlar bulunmaktadır. Diğer diyalektlerdeki /ky/ ve /ç/ fonemlerine bu diyalektlerde tek bir /ç/ fonemi denk gelir. Aynı şekilde diğer diyalektlerdeki /ky’/ ve /ç’/ fonemlerine tek bir /ç’/ fonemi, diğer diyalektlerdeki /gy/ ve /c/ fonemlerine tek bir /c/ fonemi Pazar-Çamlıhemşin-Ardeşen diyalektlerinde denk gelir.]


Örnek :

/ky/ : kyosta/ kyoste (bileğitaşı), kyume (tatlı sucuk, kış çerezi)

/ky’/ : mky’apu (çakal)

/gy/ : gyari/ gyayi (yemek), gyoç’k’ams/ gyoç’k’aps (başlıyor), gyulun (iniyor)


22.2.1.2.6. /k/, /k’/, /g/


Bu çalışmada kullandığımız Laz alfabesinde K, K’ ve G harfleri ile yazılan fonemlerinin boğumlanma bölgeleri, arkasına gelen vuayele göre değişir.

(1) /a/, /e/, /o/ ve /u/ önünde : artdamak ile dil sırtının arka kısmı arası (artdamaksıl).

(2) /i/ önünde : ortadamak ile artdamağın sınırı ile dil sırtının orta kısmı arası (ortadamak-artdamaksıl). [/i/ önünde /k/ ile /ky/ fonemleri, /k’/ ile /ky’/ fonemleri ve /g/ ile /gy/ fonemleri arasında fonetik fark yoktur. Bu fonem çiftleri, fonoloji bakımından nötralize olup birer arşifonemi oluşturmaktadır.]


/k/ fonemi, sessiz fırlatmasız kapantılı konsondur. UFA [k] ~ [ki].

/k’/ fonemi, sessiz fırlatmalı kapantılı konsondur. UFA [k’] ~ [ki’].

/g/ fonemi, sesli kapantılı konsondur. UFA [g] ~ [gi]. ([g] ve [gi] değildir.)


Örnek :

/k/ = [k] : korba (karın), korme/ kotume (tavuk), kva (taş)

/k/ = [ki] : purki (PZ ~ FN)/ puki(r)i (HP ~ ÇX)(çiçek), çkimi (FN ~ ÇX)(benim)

/k’/ = [k’] : k’alati (sepet), k’erk’eli (halka), k’uk’ma/ k’uk’uma (güğüm)

/k’/ = [ki’] : k’ibri/ k’irbi (diş), k’iti (parmak)

/g/ = [g] : gale (dışarı), guri (yürek, kalp), gza (yol)

/g/ = [gi] : gişk’un/ giçkin (biliyorsun)


[Türk alfabesinde kullanılan K harfi, iki adet ayrı foneme denk gelir : biri, /k/ = [k], kar, kasa, katır vb kelimelerde (halk dilinde “kalın K”); öbürü, /ky/ = [ki], kâr, kâğıt, imkân vb kelimelerde (halk dilinde “ince K”). İlk bakışta yazım kılavuzunun verdiği düşüncenin tam tersine, kar ile kâr arasında var olan fonetik farklılığı, vuayelin değil, konsonundur. “Türkçe’nin K-sı” ile diğer dillerin benzer fonemlerini karşılaştırırken bunu daima aklımıza tutmamız gerekmektedir. Çünkü aslında “Türkçe’nin Ka-sı ile Kâ-sı” vardır.

Buna paralel olarak Türk alfabesinde kullanılan G harfi yine iki adet ayrı foneme denk gelir : biri, /g/ = [g], gar, otogar, galiba, gayet vb kelimelerde (halk dilinde “kalınG”); öbürü, /gi/ = [gi], gâvur, rüzgâr, tezgâh vb kelimelerde (halk dilinde “ince G”).]

_____________________________________________________________________


22.2.1.3. Ovmalı konsonlar


22.2.1.3.1. /f/, /v/


/f/ foneminin boğumlanma bölgesi, üst dişler ile alt dudak arasıdır (dudak-dişsil). Bu fonem sessizdir.

Örnek : fori/ fara (kez, kere, defa), foga/ fork’a (kadın giysi), ofidi/ ofrindi/ ofridi (kaş)


/v/ fonemi, iki grup değişkenlerine sahiptir. Biri, dudak-dişsil (= boğumlanma bölgesi üst dişler ile altdudak arası) ovmalı; öbürü, dudaksıl (= boğumlanma bölgesi iki dudak arası) yaklaşmalı.


(1) Dudak-dişsil ovmalı.


(a) Sesli. UFA, [v]. Örnek : ovro/ orvo (sekiz), vit (on), gverdi (yarım, yarı)


(b) Yarı-sessiz yarı-sesli.

/v/ fonemi sessiz konson arkasında bulunduğunda akciğerden gelen havanın dudak-dişsil ovması başladıktan sonra ses tellerinin titreşimi başlar. Fonem, sessiz olarak başlayıp sesli olarak biter. [f] ile [v]’nin karışımı gibi bir duyguyu verir. UFA’yı kullanarak [fv] veya [fv] şeklinde yazılabilir. Bu tip bağdaşmada /v/ fonemi ile /f/ fonemi arasında sınır yoktur.

Örnek : mtvasen (kar yağacak), otva (çatı).


(2) Dudaksıl yaklaşmalı. Bazı yörede /k/, /k’/, /g/, /ş/, /x/, /x’/ ve /ğ/ konsonlarının arkasında bulunan /v/ fonemi, /a/ (ve çok seyrek olarak /e/ ile /i/) önünde dudaksıl yaklaşmalı olarak söylenir. UFA, [w]. Bu değişken telâffuz edildiğinde dudaklar /u/ vuayelini telâffuz edecekler gibi birbirine yaklaşıp yuvarlaklaşır. Hiç ovmalı değildir. ([w] konsonu ile [u] vuayelinin telâffuzu o kadar yakın ki [w]’ya “yaklaşmalı konson” yerine “yarı-vuayel” terimi de kullanılır.)

Örnek : (Pazar diyalektlerinde) makwali (yumurta), p’t’k’ware (söyleyeceğim), dopçxwi (yıkadım); (Fındıklı diyalektlerinde) gamatxweri (evli kadın).

22.2.1.3.2. /s/, /z/


S ve Z harfleri ile yazdığımız fonemler, öndamaksıl ovmalı konsonlardır. /s/ sessiz, /z/ sesli. Bu fonemler telâffuz edildiklerinde dil ucu aly dişlere yapışır. Dil sırtının dil ucuna çok yakın kısmı, öndamağın ön tarafına yaklaşıp çok dar hava geçişini oluşturur. Akciğerden gelen hava buradan geçerken ovma ile [s] ve [z] konsonunu verir.

Örnek :

/s/ : sum (üç), sk’ani/ skani (senin), seri/ seyi (gece)

/z/ : zuğa/ mzuğa/ mzoğa (deniz), zeri (ezilmiş), ezdums/ ezduy/ ezdims/ ezdips/ yezdips (kaldırıyor)


22.2.1.3.3. /ş/, /j/


Ş ve J harfleri ile yazdığımız fonemler, arka-öndamaksıl ovmalı konsonlardır. /ş/ sessiz, UFA, [∫]. /j/ sesli, UFA, [3]. Bu fonemler telâffuz edildiklerinde dil ucu, alt dişlerden ayrılıp öndamağın orta veya arka kısmına yaklaşır. [Ardeşen diyalektlerinde /j/ fonemi yoktur. Diğer diyalektlerdeki /j/ ve /c/ fonemlerine Ardeşen diyalektlerinde tek bir /c/ fonemi denk gelir.]

Örnek :

/ş/ : şeni (için), şinaxums/ şinaxuy/ şinaxups (saklıyor), şuk’a (hıyar, salatalık)

/j/ : jur (iki), jin (üst, üste), mjora (güneş)


22.2.1.3.4. /x/, /ğ/


X ve Ğ harfleri ile yazdığımız ovmalı fonemlerin boğumlanma bölgeleri, artdamağın en arka kısmında küçükdilin bulunduğu yer ile dil kökü arasıdır (= küçükdilsil). /x/ sessiz, UFA, [χ]. /ğ/ sesli, UFA, [γ].

Örnek :

/x/ : xami (bıçak), xinci (köprü), xoci (öküz)

/ğ/ : ğoma/ ğoman (dün), ğeci (domuz), ğurun (ölüyor)


[Lazca’nın /ğ/ fonemi, Türkçe’deki “yumşak G” harfinin okunuşu ile alâkası yoktur. Anadolu Türkçe diyalektlerinde bazen çeşitli değişkenleri karşılayan “yumuşak G” harfi, bugünkü İstanbul diyalektlerinde artık ovmalı konson karakterini kaybetmiş durumdadır. Düğme, oğle, oğrenci, yeğen vb kelimelerde kullanılan “yumuşak G” harfini tamamen Y harfi gibi okumayan ne kadar İstanbul’lu kaldı ? Bağlamak, çağdaş, sağlık, yağmur vb kelimelerde kullanılan “yumuşak G” harfi ise çoktan “vuayel uzatma işareti” olmuş olup herhangi konsonu karşılamamaktadır. Doğa, sığır, ağır, dağıtmak gibi kelimelerdeki “yumuşak G” ise fonetik bakımından hiçbir şeye tekâbül etmiyor gibi artık kelimenin etimolojisini andıran “arkeolojik eser” olmuştur.]


22.2.1.3.5. /x’/


/x’/ foneminin boğumlanma bölgesi, artdamağın en arka kısmında küçükdilin bulunduğu yer ile dil kökü arasıdır (= küçükdilsil). Sadece Hopa ve Çxala diyalektlerinde bulunan bu fonem, sessiz ovmalı fırlatmalı konsondur. (/x/ foneminin fırlatmalı karşılığı olduğuna göre X/x harfine apostrof eklenerek X’/x’ şeklinde yazılması mantıklıdır.) UFA, [χ’]. [Bozulmuş Çalışma’da bu fonemi, bilimsel olan X’/x’ yerine “Lazoğlu alfabesi”ne göre, sanki /x/ fonemi ile alâkası yokmuş gibi ve üstelik sanki fırlatmalı değil imiş gibi apostrofsuz Q/q harfi ile yazılmıştır. Ayrıca bu fonemin “serbest alofonu” hakkındaki açıklama yanlıştır. (412. sayfasında 47.2.3.7. maddesi)]

Örnek : x’ali (boğaz, boyun), x’ini (soğuk), x’omuri (erik), x’urz*eni/ x’urzeni (üzüm)


22.2.1.3.6. /h/


H harfi ile yazdığımız fonem, mizmarsıl (= boğumlanma bölgesi ses telleridir) ovmalı sessiz konsondur. UFA, [h]. Bu fonem, Hopa diyalektlerinin çoğu ve Çxala diyalektlerinde ünlemlerin dışında gözlemlenmez.

Örnek : ho (evet), hus/ huy/ ha3’i (şimdi), hini/ hentepe/ hentere (onlar)

_____________________________________________________________________


22.2.1.4. Yaklaşmalı konsonlar


22.2.1.4.1. /y/


Bu çalışmada Ky, Ky’ ve Gy dışında kullandığımız Y harfi, arka-ortadamaksıl yaklaşmalı sesli konson fonemini gösterir. Bu fonem telâffuz edildiğinde dil sırtının orta kısmı, ortadamağın arka kısmına yaklaşır. (Telâffuzu /i/ vuayelininkine o kadar yakın ki bu fonem için “yarı-vuayel” terimi de kullanılır.) UFA, [j]. (/j/ fonemi ile karıştırmayınız !)

Örnek : yali (ayna), eyulun/ yulun (düşey doğrultuyla yukarı çıkıyor), eyodums/ eyoduy/ yodumers/ yodvars (üstüne koyuyor)


22.2.1.4.2. /r/


R harfi ile yazdığımız fonem, arka-öndamaksıl yaklaşmalı sesli konsondur. Bu fonem telâffuz edildiğinde dil ucu, öndamağın arka kısmına yaklaşıp bir yere değmeden arkadan gelen fonemi telâffuz etmek için gereken şekli alır. [B.Ç.’de yazıldığının tersine bu fonemin “çarpmalı değişkeni” gözlemlenmemektedir.]

Örnek : ar (bir), rak’ani (tepe), ora (zaman, süre, hava)


22.2.1.4.3. [w]


Bazı Lazca diyalektlerde gözlemlenen yaklaşmalı [w] konsonu, /v/ foneminin yöresel ve bağdaşmasal değişkenlerin biridir. Bkz → 22.2.1.3.1. (2)

_____________________________________________________________________


22.2.1.5. Kenarsıl konson


22.2.1.5.1. /l/


L harfi ile yazdığımız fonem, arka-öndamaksıl kenarsıl sesli konsondur. Kenarsıl olmayan /t/, /3/, /ç/, /s/, /ş/, /ky/ vs gibi fonemlerin telâffuz süresinde dil kenerları daima üst dişlere yapışık kalırlar. Kenarsıl [l] fonemi telâffuz edildiğinde, dil ucu öndamağın arka tarafına değerken, dil kenarları üst dişlerden uzaklaşıp akciğerlerden gelen havaya çift geçiş yolu verirler. UFA, [l].

Örnek : Lazi (Laz), lu/ luyu/ luu/ lux’u (lahana), limxona/ limxana (bir tür eğreltiotu)

______________________________________________________________________


22.2.2. Konson grubu


22.2.2.1. Kelime başında konon grubu

22.2.2.2. İki vuayel arasında konson grubu

22.2.2.3. Kelime sonunda konson grubu

______________________________________________________________________


22.2.2.1. Kelime başında konson grubu


Lazca’da kelime başındaki konson grubu, en çok dört üyeli olabilir. Kelime başındaki konson grubu dört üyeli ise bu grubun dördüncü üyesi daima /v/ arşifonemi olur.


msk’va (PZ)(ÇM)(AŞ) : güzel

mskva (FN)(AH)(HP(ÇX) : güzel

mçxvapa (PZ)(AH)(HP) : (hava) sıcak

nçxvapa (ÇM)(AŞ) : (hava) sıcak

p’t’k’vi (PZ ~ AŞ)(AH-Pilarget) : söyledim

ptkvi (FN ~ ÇX) : söyledim

pçxvarum (FN)(AH) : (dibekte) dövüyorum


Kelime başındaki genzel konsonlar (= /m/ ve /n/), yukarıdaki örneklerde gibi sessiz konson önünde bulunduğunda kurallı olarak sessizleşir.

____________________________________________________________________________


22.2.2.2. İki vuayel arasında konson grubu


İki vuayel arasındaki konson grubu, yine en çok dört üyeli olabilir. Konson grubunun dördüncü üyesi, /v/ arşifoneminin dışında da olabilir.


num3’k’rams (FN-Ç’anapet) : birine önemi veriyor; sayıyor

______________________________________________________________________


22.2.2.3. Kelime sonunda konson grubu


Kelime sonundaki konson grubu, en fazla iki üyelidir.


[1] İsim ve (şahıs zamirlerinin dışındaki) zamirlerin sonunda çoğu diyalektlerde, ancak durum eki olarak, tek konson bulunabilir : /k/, /s-z/ ve /ş/. Ergatif, datif ve lokatif eklerinin kaybolduğu Çamlıhemşin-Ardeşen diyalektlerinde ise sırf genitif eki {-şi}’nin değişkeni olan {}, isim ve (şahıs zamirlerinin dışındaki) zamirlerinin sonunda bulunabilir.


Ayrıca Çamlıhemşin’de ve Arhavi’ye bağlı Pilarget, Sidere, Jin-Napşit köylerinde konuşulan diyalektlerde kökünün konson ile bittiği isimlerin apsolütif durumunda çeşitli tek ve iki üyeli konson grubu bulunabilir.


Ğvant (ÇM) : Çayırdüzü köyünün Lazca adı

topri ~ topr (ÇM) : bal


[2] Sayı sıfatlarının sonunda tüm diyalektlerde /m/, /r/ ve /t/ gözlemlenir.


ar : 1

jur, cur : 2

sum : 3

şk’it, şkit, şkvit : 7

vit : 10


Bu sıfatlar, isim olarak kullanıldığında sıklıkla ari, juri, sumi, şk’iti, şkiti, şkviti, viti şekillerini alır.


[3] Bazı zarfların sonunda (Çamlıhemşin-Ardeşen diyalektleri haricinde) /s-z/ arşifonemi gözlemlenir.


mundes ~ mundez : ne zaman


[4] Fiillerin sonunda /m/ ~ /p/, /ms/ ~ /ps/, /mt/ ~ /pt/, /n/, /ns/, /nt/, /r/, /rs/, /rt/, /l/, /ls/, /lt/, /s-z/, /t/ ve (sırf Pazar-Çamlıhemşin-Ardeşen diyalektlerinde) /y/ gözlemlenir. Fakat Çamlıhemşin-Ardeşen diyalektlerinde bunlar arasında sırf /m/, /n/, /r/ ve /y/ gözlemlenir.

______________________________________________________________________


22.2.3. Konson fonemi nötralizasyonu


Konson fonemi nötralizasyonu, sırf kelime başı ve iki vuayel arasındaki konson grubunda meydana gelir.


22.2.3.1. Konson arkasında /v/ arşifonemi

22.2.3.2. Kelime sonunda /s-z/ arşifonemi

22.2.3.3. Kapantılı konson + kapantılı konson

22.2.3.4. Kapantılı konson + (/v/ dışındaki) ovmalı konson

22.2.3.5. (/v/ dışındaki) ovmalı konson + ovmalı konson

______________________________________________________________________


22.2.3.1. Konson arkasında /v/ arşifonemi (= [v] + [f] + [w])(*)


Lazca’da konson arkasında /v/ ile /f/ fonemleri arasındaki fonetik farkı (= biri sesli öbürü sessiz) fonoloji bakımından anlamlı değil. İki fonem nötralize olup birlikte bir arşifonem oluşturmaktadır (*)(***). Sesli konson arkasında yöreye göre [v] ya da [w], sessiz konson arkasında ise yöreye ve kişiye göre [v] veya [f] ya da [w] değişkenleri gözlemlenmektedir. (*) arşifonem < Fra. archiphonème, İng. archiphoneme


kva = [kva], [kfa], [kwa] : taş, kaya

makvali = [makvali], [makfali], [makwali] : yumurta

pşvi = [p∫vi], [p∫fi], [p∫wi] : (1) içtim (2) ördüm


(****) İstisna olarak aşağıdaki gibi az sayıda kelimede sırf [f] duyulur. Birinci örnek yansımamsıdan oluşan bir fiildir. İkinci ve üçüncü örnekler yabancı dilden gelmeler.


farfalams/ farfalay (PZ)(ÇM)(AŞ-Ortaalan) : ışıldıyor

mutfaği : mutfak

asfalti : asfalt


●●● Lazca’da /f/ foneminin büyük ihtimal ile sonradan meydana geldiği varsayılır. Sebepleri şöyle : (1) Kelime başında gibi /v/ ile birlikte arşifonemi oluşturmayan /f/ pek nadiren bulunuyor. (2) /f/’yi içine alan kelimelerin büyük çoğunluğu ya yansıma ya yansımamsı ya da yabancı dilden gelmeler. (3) Lazca ile aynı kökenli olduğu düşünülen Megrelce ve Gürcüce’de [f] konsonu bir fonemi oluşturmuyor.

______________________________________________________________________


22.2.3.2. Kelime sonunda /s-z/ arşifonemi


Pazar, Fındıklı, Arhavi, Hopa ve Çxala diyalektlerinde şöyle durumlarda [s] ve [z] arasında fonolojik karşıtlık yoktur. Nötralize olup birlikte bir arşifonem oluşturuyorlar.

[1] isim ve zamirlerin datif-lokatif durum ekinin sonunda;

[2] fiillerin emperfektif üçüncü şahıs tekil özne göstergesinin sonunda;

[3] fiillerinperfektif üüncü şahıs çoğul özne göstergesinin sonunda;

[4] fiillerin istek kipi üçüncü şahıs tekil özne göstergesinin sonunda ve

[5] bazı zarfların sonunda.

Pazar ve Çxala diyalektlerinde çoğu zaman [s] olarak telâffuz edilir. Fındıklı diyalektlerinde [z] daha fazla duyuluyor. Arhavi ve Hopa diyalektlerinde ise yöreye göre değişir.


oxoris ~ oxoriz : evde, eve

hinis; henterez ~ henteres; hentepez ~ hentepes : onlara, onlar, onların

ikums (PZ); ikomz ~ ikoms (FN ~ HP-P’eronit) : yapıyor

ides ~ idez : gittiler

mundes ~ mundez : ne zaman

_____________________________________________________________________________


22.2.3.3. Kapantılı konson + kapantılı konson


Bir kelime içinde iki veya üç adet kapantılı konson yan yana dizildiğinde sesli konson önünde sırf sesli konson, sessiz fırlatmasız konson önünde sırf sessiz fırlatmasız konson, fırlatmalı konson önünde sırf fırlatmalı konson bulunabilir.


bdgur (PZ)(ÇM)(AŞ); bdgir (FN)(AH)(HP)(ÇX) : ayakta duruyorum

ptkumer (HP); ptkumar (ÇX) : söylüyorum

ptkvare (FN)(AH); ptkvaminon (HP)(ÇX) : söyleyeceğim

p’t’k’vare (PZ)(ÇM)(AŞ)(AH-Pilarget) : söyleyeceğim


Aynı şekilde, bir ritm birimi (= {fiil + fiil en-son-eki} gibi bir nefeste telâffuz edilen kelimeler veya kelime ile ekten oluşan telâffuz birimi) içinde üyeleri arasındaki sınırda kapantılı konsonlar yan yana dizildiğinde de geri-asimilasyon meydana gelir. Sonuçta yine sesli konson önünde sırf sesli konson, sessiz fırlatmasız konson önünde sırf sessiz fırlatmasız konson, fırlatmalı konson önünde sırf fırlatmalı konson bulunabilir. (***)


mepşvent’it (FN)(AH) : gelmesini bekliyorduk

mepşvent’it’k’o (FN)(AH) : gelmesini bekleseydik


(***) Bu kuralın önemli bir istisna vardır. Arkaya gelen kelime veya ek /d/ fonemi ile başladığında konson asimilasyonu meydana gelmez. Aşağıdaki [1] numara örneklerinde çok ilginç iki adet olay gözlemlenmektedir : (1) Bir çok yörede /t/ + /d/ = /t’/ şeklinde gerçekleşen fırlatmalılaşma; (2) Fındıklı-Arhavi diyalektlerinde yaygın olan vit’var biçimi. Bu son biçim, Lazca’da /v/ foneminin bir kısmı nasıl meydana geldiğini göstermektedir.


[1] vit-do-otxo (PZ-Cigetore)(AŞ-Ok’ordule) : 14 (on dört)

vit’o-otxo ~ vit’otxo (PZ)(ÇM)(FN)(AH)(HP)(ÇX) : 14 (on dört)

vit-do-ar (PZ-Cigetore)(AŞ-Ok’ordule) : 11 (on bir)

vit’o-ar (PZ)(ÇM)(AH)(HP)(ÇX) : 11 (on bir)

vit’var (FN)(AH) : 11 (on bir)


[2] idit-doren (FN)(AH) : gitmişsiniz

bidit-dort’un (FN)(AH) : gitmiştik

____________________________________________________________________________


22.2.3.4. Kapantılı konson + (/v/ dışındaki) ovmalı konson


Kapantılı konson ile /v/ dışındaki ovmalı konson bir kelime veya bir ritm birimi içinde yan yana dizildiğinde, sesli ovmalı konson yanında (= önünde ve arkasnda) sırf sesli kapantılı konson bulunabilir gibi, sessiz ovmalı konson yanında (= önünde ve arkasında) sırf sessiz kapantılı (fırlatmasız veya fırlatmalı) konson bulunabilir.


bjguram (PZ)(ÇM) : fazla ısı ile pişirip kapkara yenilmez hale getiriyorum

bzdam (PZ)(ÇM), bzdum (AŞ) : çekiyorum

bzdum (FN), bzdim (AH) : taşıyorum

z*ğala (FN ~ ÇX) : doygunluk


pst’ur (PZ ~ AŞ), pstur (FN ~ ÇX) : kayıyorum

pşk’omare (PZ ~ AŞ) : yiyeceğim

3xeni/ n3xeni : at


Bir kelime veya bir ritm birimi içinde sessiz ovmalı konson araksında yer alan sessiz kapantılı konson, kurallı olarak Pazar-Çamlıhemşin-Ardeşen diyalektlerinde fırlatmalı ve Fındıklı-Arhavi-Hopa-Çxala diyalektlerinde fırlatmasız olur.


şk’a (PZ ~ AŞ) : bel

moxt’u (PZ ~ AŞ) : geldi

mundes- + -ti > mundes-t’i (ÇM ~ AŞ) : ne zaman olsa olsun


şka (FN ~ ÇX) : bel

moxtu (FN ~ ÇX) : geldi

moxtez/ moxtes + -k’o > moxtesko (FN)(HP) : gelseydiler

______________________________________________________________________


22.2.3.5. (/v/ dışındaki) ovmalı konson + ovmalı konson


Çoğu Laz diyalektlerde /v/ dışındaki iki adet ovmalı konsonun yan yana bulunması, ancak ritm birimi içindeki iki morfemin rastlanma noktasında gözlemlenir. Bu durumda da sessiz konson yanında sırf sessiz konson, sesli konson yanında sırf sesli konson bulunabilir.


●●● Ritm birimi içindeki iki morfemin rastlanma noktasında /s-z/ arkasına /ş/ geldiğinde geri-asimilasyon meydana gelir. Bazı diyalektlerde /şş/ olarak, ama çoğu diyalektlerde tek /ş/ olarak, gerçekleşir.

var-moxt’es- + -şa > var-moxt’e(ş)şa (PZ ~ AŞ) : onlar gelmeden

var-moxtez- + -şa > var-moxte(ş)şa (FN ~ ÇX) : onlar gelmeden

mundez/ mundes + şkule > munde-şkule (FN ~ HP) : ne kadar zaman sonra


● Bazı diyalektte (*) bir kelime içinde iki adet ovmalı konson yan yana gelebilir.

nsxuluy (ÇM) : kendir lifini sapından ayırıyor

sxonuy (AŞ-Ortaalan) : tarıyor

k’uşxe (AŞ-Dutxe) : ayak

(*) Sxonuy fiili diğer diyalektlerde 3xons/ 3xonums fiiline ve k’uşxe biçimi k’uçxe biçimine denk gelirler. Dolayısıyla “Dutxe, Ortaalan vb diyalektlerinde de bir kelime içinde iki adet ovmalı konsonun yan yana bulunması eskiden yoktu” diye varsayılabilir.

______________________________________________________________________


22.2.4. Konson asimilasyonu


Konson asimilasyonu, sırf iki vuayel arasındaki konson grubu içinde gözlemlenir.


22.2.4.1. Geri-asimilasyon sonucu konson ikilemesi (FN)

22.2.4.2. İleri-asimilasyon sonucu konson ikilemesi (AŞ)(ÇX)

______________________________________________________________________


22.2.4.1. Geri-asimilasyon sonucu konson ikilemesi (FN)


Fındıklı diyalektlerinde /r/ fonemi arkasına öndamaksıl veya arka-öndamaksıl konson geldiğinde sıklıkla geri asimilasyon sonucu konson ikilemesi gözlemlenir.


orz*o > oz*z*o : iskemle

moxtu-dort’un > moxtu-dot’t’un : gelmişti

gverdi > gveddi : yarı, yarım

oxorca > oxocca : kadın

______________________________________________________________________


22.2.4.2. İleri-asimilasyon sonucu konson ikilemesi (AŞ)(ÇX)


Ardeşen ve Çxala diyalektlerinde /m/ fonemi arkasına /v/ arşifonemi geldiğinde sıklıkla ileri-asimilasyon sonucu konson ikilemesi gözlemlenir.


amvalen > ammalen (AŞ)(ÇX) : girebiliyor

gamvalen > gammalen (AŞ)(ÇX) : dışarı çıkabiliyor

ho- + -mvalen > hommalen (ÇX) : gelebiliyor

______________________________________________________________________


22.2.5. Asimilasyon sonucu olmayan konson ikilemesi


22.2.5.1. İki vuayel aarsında konson ikilemesi (ÇM ~ AH)

22.2.5.2. Kelime başında konson ikilemesi (FN)

_____________________________________________________________________________


22.2.5.1. İki vuayel arasında konson ikilemesi (ÇM ~ AH)


[1] Çamlıhemşin-Ardeşen diyalektlerinde vurgulu vuayelin önünde veya arkasında bulunan sessiz konson fonemi sıklıkla ikileşir. Bu tür ikileme, “vurgulama göstergelerinin biri” olarak değerlendirilebilir.


p’ut’uci/ p’ut’t’uci (ÇM)(AŞ) : arı

t’ut’uci/ t’ut’t’uci (ÇM)(AŞ) : ısırganotu

3’endeç’i/ 3’endeç’ç’i (ÇM)(AŞ) : çorap

vrosi/ vrossi (ÇM)(AŞ) : iyi

domi3’u/ domi3’3’u (ÇM)(AŞ) : bana söyle


[2] Fındıklı-Arhavi diyalektlerinde çok az sayıda kelimede herhangi asimilasyonun sonucu olmayan sessiz konson ikilemesi gözlemlenir. Bu tür ikileme de “vurgulama göstergelerinin biri” olarak değerlendirilebilir.

k’uk’k’u (FN)(AH) : guguk kuşu

haşşo (AH) : böyle

heşşo (AH) : öyle

______________________________________________________________________


22.2.5.2. Kelime başında konson ikilemesi (FN)


Lazuri P’aramitepe” (Nurdoğan Demir Abaşişi, İstanbul, 2005) 172’nci sayfasında şöyle bir cümle bulunuyor.


ma si k’k’orom (FN-Sumla) : ben seni seviyorum


Lazca’da konson ikilemesinin kelime başındaki başka örneğine hiç rastlanmadığından dolayı yazarı hayattayken ona telefonla soru sorduk. « “Ma si k’orom” şeklinde de yazabilirdim. Ama vurgulayarak bir nefeste “si-k’k’orom” deyince “seni gerçekten seviyorum” gibi anlam çıkar. O vurguyu yazya dökmek istedim. » dedi. Yayındaki yazılışına göre kelime başında imiş gibi görünmesine rağmen telâffuz bakımından si ile k’k’orom birlikte bir ritm birimi oluşturduğundan dolayı “iki vuayel arasında vurgulama göstergesi olarak meydana gelen konson ikilemesi” olarak değerlendirilmesi mantıklıdır.

_____________________________________________________________________________


22.2.6. Ek-konson (= /y/ [ j ])


22.2.6.1. komoxti-y-i ?

22.2.6.2. Fonem veya fonem grubunun kaybolma sonucu meydana gelen /y/

______________________________________________________________________


22.2.6.1. komoxti-y-i ?


Soru göstergesi olan en-son-edatı {-i}’nin önündeki fonem bir vuayel olduğunda bazen

iki vuayel arasında çok hafif /y/ (= [j]) duyulabilir. Bu /y/ fonemi telâffuz edilse de edilmese de cümlenin anlamı değişmez.


komoxti-y-i ? (= komoxti-i ?) : geldin mi ?

igzalu-y-i ? (= igzalu-i ?) : gitti mi ?


Bu çalışmada ve “Lazca Gramer ( http://ayla7.free.fr/laz/index.html )”de prensip olarak bu tür işlevsiz ek-konson yazılmamaktadır.

______________________________________________________________________


22.2.6.2. Fonem veya fonem grubunun kaybolma sonucu meydana gelen /y/


/r/ fonemi, /x’/ fonemi, /x’v/ fonem grubu vb’nın kaybolma sonucu bazı diyalektlerde meydana gelen /y/, yine bir önceki maddede anlatılan gibi iki vuayel arasında hem duyuluyor gibi hem duyulmuyor gibidir. Zaten telâffuz edilse de edilmese de kelimenin anlamı değimez. (*)


mtu(y)i (ÇM-Mek’alesk’irit) : fare

bkz : mtuci (PZ), mturi (FN-Ç’anapet), mtugi (FN ~ ÇX)


iyen (PZ)(ÇM)(AŞ)(FN-Ç’anapet) : oluyor

bkz : iven (FN)(AH) ; ixven (HP)(ÇX)


(*) Pazar-Çamlıhemşin-Ardeşen diyalektlerinde fiillerin sonunda {-ms}, {-rs} vb’nın yerine meydana gelen {-y}, bununla aynı değildir.


●●● Bazen aşağıdaki örnek gibi /x’/ foneminin kaybolma sonucu kelime başında /y/ fonemi bulunuyor.


azums (FN) ~ yazums (PZ) : yontuyor

bkz : x’azums (HP)(ÇX)


Böyle durumda “aynı fiilin yeterlik kipi vb’nın biçimlerinden yola çıkarak bazı diyalektlerde kelime başında da /y/ fonemi telâffuz edilmeye başlamış” diye varsayılabilir.

 

aazen (FN) ~ ayazen (PZ) : yontabiliyor

bkz : ax’azen (HP)(ÇX)

______________________________________________________________________